Mandıra Filozofu :)

Mandıra Filozofu, herşeye karşı! (Iyi ki de öyle)

2-3 yıl once türk filmi mi izleyeceğiz diyerek azarlayıp (!?) izletmemişim Murat'a bu filmi.. Geçen akşam bulmuş yine, benim de işim vardı, sonradan izlemeye başladım, öylesine... Izledikçe Mustafa Ali karakteri bi hoşuma gitti, sormayın... O andan itibaren mandıra filozofu olma hayallerine baslamıştım bile.

Birol Güven'in klasik tarzı, Cocuklar Duymasın'dan hatırlarsınız. Ama fikirler ve karakterin yaşantısı 

öyle bir cazip geldi ki, sormazsınız siz biliyorum ben :)

Yeşillikler arasında, doğayla, denizle iç içe, tamamen doğal besinlerle, ama bir yandan da sosyal hayata oldukca yakın... Benim de hemen hemen herkesin olduğu gibi hayallerimden birisi bu işte. Hem Müfit Can Saçıntı, hem de Rasim Oztekin'i karakter olarak cok sevdim. Bakın burada bile yazarken Mandıra filozofu şimdi ben başarılı buldum yazarsam, ben başarıya karşıyım!, der diye düşünerek cümlemi değiştirdim... :)

Sonraki gün de aynı filmin ikinci serisini izledik. Ilkine nazaran daha spontane bir senaryo olduğunu düşünüyorum, didaktik unsurlar fazlasıyla göze batmış, ancak bazı kavramları bize hatırlatması ve yeniden düşündürmesi açısından bence seyredilmesi gereken bir devam filmi olmuş. 

Ana karakter Mustafa Ali ve oyunculuğunu çok başarılı buldum. Karakter adama  yapışmış, e tabi bir de "ben ....'ya karşıyım" ifadesi... Adam herşeye karşı... Tabi haksiz mi? Genel olarak hayır... Sadece bazı olaylarda haklılığını fazla abartılmış buldum , yani her tezin bir antitezi vardır. Ama bu adam konuşunca herkes dut yemiş bülbüle dönüşüyor. Ulkenin en sermayedar ve dejenere süsü verilmiş yöneticisinin bile filozof amcamızın sarf ettiği bir iki cümle karşısında sus pus kalması da gerçeğe pek yakın gelmiyor. Normal hayatta böyle şeyler pek olmaz ancak, filmin amacı da zaten gerçekçi olmaktan çok, olması gerekenleri bize hatırlatmak. 

Sonuç olarak her iki seriyi de izlemenizi tavsiye ederim, kişiyi hayatı hakkında yeniden düşündürmeye yöneltiyor. Zaten ilkini izledikten sonra ikincisini de izlersiniz... Türk filmlerinin (eskiler haric) uzağından geçmeyen ben bile beğendim.